BERLİN-PARİS HATTI

Bu tamamen bir tesadüf, seyahat bültenime yine Berlin’in denk gelmesi: ) (arşivde seyahat bölümüne bakınız) : ) 8-10 Mart 2010 tarihleri arasında, kültür ve turizm bakanımız Sn. Ertuğrul Günay ve bakanlık ile, dünyanın en büyük turizm fuarı olan ITB için Berlin’deydik. Türkiye bu sene fuarın onur konuğu idi. Bu yüzden dDf international reklam ajansı Berlin’i, hazırladığı devasa Türkiye afişleri ile yer gök donatmıştı.
Biliyorsunuz ‘Türkiye’nin turizm tanıtım yüzüyüm’, ben de bu vesile ile orada bulunmaktaydım. Zaten gazetelerde okumuşsunuzdur : ) hem burada hem de Türk gazetelerin Avrupa baskılarında.
10-11 Mart ise Paris’te meslekdaşlarım Anja Rubik ve Sasha Knezevic ile yeni çıkaracakları dergilerinin lansmanını yaptık. Şimdi bu etkinliklere giderken yanımda nasıl bir bavul götürdüğümü merak ediyor olabilirsiniz. Veya 3 bavul ile gittiğimi düşünebilirsiniz :) Bu yüzden bavulumu hazırlarken adım adım fotoğrafladım. Küçük bir bavul ile tüm bu etkinliklere katılmak gerçekten mümkün : ))
Öncellikle Berlin’de katılacağım tüm etkinliklerin programına baktım ve ona göre kıyafetler seçtim. Ardından Paris’teki lansman için kıyafet alternatifleri belirledim. Burada gala yemeği kıyafetim eksik. Onu, Berlin’e Atıl Kutoğlu getirdi.
Paris’te ne giyeceğim konusunda kararsız kalınca bu üç elbiseyi yanıma almaya karar verdim. Gördüğünüz gibi sadece iki ayakkabı var fotoğrafta. Biri ten rengi diğeri ise siyah. Ten rengini 3 kısa elbiseden biriyle ve uzun camel rengi triko elbise ile giymeyi planladım. Çantalarımı da aynı şekilde iki renkte seçtim.
Ve buyuruuuun bavulun bitmiş hali. Bu bavulum kabin boy. Yani uçağa alınabiliyor ve üst dolaplara sığabiliyor. Tüm bu kıyafetler ve ayakkabılar bu küçücük bavula sığdı.
Berlin, 9 Mart 11:00’de basın toplantısı öncesi fotoğraf çekimi.
9 Mart saat 19:30’da gala yemeği. Üzerimde, dünyaca ünlü modacımız Atıl Kutoğlu’nun ilkbahar/yaz koleksiyonundan, asimetrik kesim, tek omuz, turkuaz şifon elbise var.
10 Mart saat 10:00’da, kültür ve turizm bakanımız Sn.Ertuğrul Günay ve Berlin belediye başkanı Klaus Wowereit ile fuarın açılışını yapmak üzere salona giriş yaptık.
Açılışı yaptıktan sonra tüm illerin standlarını tek tek gezdik. Her biri o ilin simgeleri olan objeleri sergiliyordu. Hepsi birbirinden güzel. Çünkü ülkemiz tarih, kültür, doğa açısından çok zengin. Ne şanslıyım ki hem küçükken ailece tatillerimiz sayesinde hem de daha sonra mesleğim sayesinde, ülkemi adım adım gördüm. Ama o gün en kısa zamanda tekrar bir turne yapmaya karar verdim. Memet ve arkadaşlarımızla sırt çantalarımızı alıp, baştan sona bir Türkiye turnesi yapacağız. Çok güzel ve eğlenceli oluyor. Sizlere de tavsiye ederim. İnsan ülkesini her yaşta tekrar tekrar yeniden keşfetmeli.
Van standına geldiğimizde, bana bu çok güzel ve değerli kilim hediye edildi. Ve bilin bakalım ne oldu? Kilim de bavula sığdı : )
Berlin Tegel havaalanı, saat 15:45, Paris uçağına binmek üzereyim…
Berlin-Paris arası yolculuğum sadece 1 saat 45 dk. Canım çikolata çekiyor : ) ama ne uçakta var ne de benim yanımda. Hostes onun yerine sıcak çikolata teklif ediyor. Mmm çok severim : ) bu yüzden 2 bardak içiyorum.
Paris saat 19:45 opera meydanının ara sokaklarından birinde akşam yemeğimi yiyorum. Izgara tavuk yanında sebze. Akşam yemeğinizi geç yemek zorunda kalıyorsanız, hafif ve sağlıklı olmasına dikkat edin. Çünkü saat 19:00’dan sonra vücut kalorileri zor yakıyor. Geç yemek yediğim zamanlar hep ızgara balık veya tavuk yerim. Ama öğlen istediğimi yiyorum siz de biliyorsunuz artık : ))
Saat 22:00 Anja ve Sasha ile derginin lansmanını yapıyoruz (lansmandan ve Paris sokaklarından daha fazlası çok yakında sürpriz bir projede ) : ))

 

Resim ve yazıların, kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır. Ancak tuliss.com kaynak gösterilerek kullanılabilir.

Mail listesinden çıkmak için tıklayınız...  mail listesinden çıkış

Daha önceki newsletter'lara ulaşmak için tıklayınız.